Kral Kaybederse

Product Information

Diger doktorlar hastalarla ilgilenmeyen, ustunkoru teshisler koyan, sanki doktor degilmis de arkadasiymis gibi aman bosver tavsiyeleri veren insanlar ama gulseren budayicioglu mukemmel doktor. Kendi mukemmel bir doktor, mukemmel bir insan. Kocasi da dunyanin en yakisikli insani. Nerden biliyorum bunu? Çünkü yazar kitapta bunu yazmis sağolsun gercekten güldürdü beni. İnsan kitaba neden kocasini dünyanın en yakisikli insani oldugunu yazar? İlerleyen sayfalarda yakisikliligina ragmen cok da mütevazı bir bey oldugunu öğreniyoruz. Kocasi yazara ve çocuklarına cok düşkün. Cok yakisikli olan hastasiyla dünya yakisiklisi olan kocasini karsilastirip sunu soyluyor "benim kocam ondan ne kadar farkli! Nasil sevgi dolu, nasil şefkatli!" Gercek mi bu cumleler? Hastasının dış görünüşünü alıp kocasıyla karsilastirmasi yetmezmis gibi bir de karakterlerini karsilastirmis ve bunu yazmış ve bu yazı onaylanıp basılmış... O zaman yazar olmak için ne bir yetenek, ne özgün bir yazım dili, ne de hayal gücü ihtiyacı aramadan elindeki malzemeleri sadece psikiyatri unvanı ve bir yayınevi ile birleştirmesi yeterli. Anlaşılan şansı da varmış Gülseren'in yoksa bugün burada olmak o çıkardığı 3 5 kitabıyla olacak şey değil doğrusu. Kitaba 5 üzerinden 2 yıldız vermemin sebebi kitabın kötü oluşu, zamanımdan çalması gibi sebeplerden değil aksine okurken hoş vakit geçirdim kafam dağıldı. Fakat edebi olarak değerlendirdiğimde, okuduğum iyi kitaplarla karşılaştırdığımda 2'nin üstünü hak etmiyordu Kral Kaybederse. Ben kitaba başlarken merakla ilerledim. Fakat ortalarına geldiğimde biraz sıkılmıştım. Baştaki merakımı kaybedip bir yere varamayacak bu hikaye galiba dedim ve öyle de bitiyordu ki son sayfalarda gelen bir mektupla, daha doğrusu bir günceyle işler değişti. 300 sayfadır alamadığım şeyi nihayet kitap son sayfalarda verdi bana. Gözlerim bile doldu. Tebessüm ettim. Hoşuma gitmedi, hoş vakit geçirmedim dersem yalan olur o yüzden. Çok çıtır çerez bir kitap. Ağır bir okumanın üzerine özellikle seçtim zaten. Yazara dair söylenecek birşeyi daha buraya not düşeyim (ki sonradan araştırınca birkaç eleştirmenin de benzer noktalara takıldığını gördüm) Hikayenin nerdeyse 20-25 yıllık bir süreci kapsadığı düşünülürse, başlangıcında yazar da 40’lı yaşlarında bir psikiyatrist olarak geçiyor kurguda. Ve kendini çok hoş, bakımlı ve mesleğinde başarılı bir kadın olarak canlandırıyor. Bu özelliklerin altını o kadar çiziyor ki, insan yazarın da egosunun pek mütevazi olmadığını düşünüyor! The series portrays the challenges and obstacles that Tamer and Peri face in their unconventional love story. Tamer is also married to Berrin, and they have a daughter, complicating the situation much further. As the story unfolds, viewers will see the psychological and emotional depths of the two main characters and the childhood traumas that have shaped them.

Gülseren Budayıcıoğlu ( née Kavas; [1] born 1947) is a Turkish psychiatrist, writer and TV presenter. Bugüne kadar kendine önem vermemiş, hayatındaki erkeğe tamamen kendini adamış ve karşılığını bulamamış kadın karakter kendi için bir eylemde bulunuyor. Buna karşılık kitapta yazan ise "bu kadınlardan gerçekten de korkulur diyorum içimden. Freud onları anlamamakta haklı..."Psikiyatrist ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu’nun 2015 yılında yayımlanan eseri Kral Kaybederse, kendini daima doruklarda gören bir avcının avı yüzünden nasıl uçurumun eşiğine gelebileceğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Danışanının yaşamını kimi zaman bir öykücü kimi zaman bir doktor edasıyla ele alan Budayıcıoğlu, karakterden bağımsız olarak sizin de tüm davranışlarınızın altında yatan gerçekliği bulmanızı sağlayacak. While it has been announced that Gülseren Budaıcıoğlu's book titled Kral Kaybederse, written in 2015, will be turned into a TV series, many TV fans and readers are wondering what the subject of this series will be. When we look at the subject of the TV series Kral Kaybederse, which arouses the curiosity of many with the words 'The story of a hunter who preys on his prey', the relationship of a man who is attracted by many women with an unhappy woman is brought to the fore. The reason why Kenan, who sees himself as the one who dominates many women, is suddenly defeated from an unexpected place is based on Kenan's childhood years.

Kral Kaybederse" birçok okurun oku, çok beğeneceksin demesi üzerine almış olduğum bir kitaptı. Ama ne zaman sıra gelir okurum bilmiyordum yani plân yapmamıştım. Bir gün arkadaşım ile sohbet ederken o kitabı çok geçe bırakma, kesin oku dedi. Nalan finds solace in her relationship with her driver, Hayri, and they embark on a passionate and secret love affair that lasts for seven years. However, when Hayri tells Nalan about the existence of another woman in his life, her fragile emotional state collapses. She spirals into a deep depression and begins having suicidal thoughts. So settle in, grab some popcorn, and get ready to be moved by 9 true stories written by Gülseren Budaıcıoğlu. which have captivated millions of viewers around the world.Arman, Ayşe (21 March 2019). "Çocuk en büyük ihtiyacı olan koşulsuz sevgiyi, değer görmeyi, onaylanmayı ailesinden alamazsa ömür boyu aç gezer!". Hürriyet. Archived from the original on 18 September 2020 . Retrieved 26 September 2020. Her first four novels and the one she published in 2019, Camdaki Kız, were psychotherapeutic novels she wrote by narrating real cases she witnessed. [10] The İstanbullu Gelin series, broadcast on Starv TV between 2017 and 2019, is an adaptation of her book, Hayata Dön. [11] The series Doğduğun Ev Kaderindir, which was broadcast on TV8 between 2019 and 2021, was adapted from the book Camdaki Kız. [12] After these two adaptations proved to be successful, two different series were produced in 2020 based on the book Madalyonun İçi, Bir Psikiyatrın Not Defterinden: Kırmızı Oda, which was broadcast on TV8, [13] and Masumlar Apartmanı, which was broadcast on TRT 1. [14]

Dört bir kalbin fatihi, kadınların yenilmez hakimi… Peki, tüm savaşlar onun için her zaman bu kadar kolay mı olacak? Kendini buna çok inandırmış olsa da hayır! Ve o beklenmedik mağlubiyet, kralın tahtını en sağlam yerinden sarsacak. As a renowned psychiatrist and writer, Budaıcıoğlu’s books have been adapted into some of Turkey’s most popular TV drama series. Based entirely on real-life stories narrated by the cases Gülseren Budaıcıoğlu witnessed, these Turkish drama series offer a gripping and intricate glimpse into traumatic stories, delving into the depths of human psychology and explore traumatic themes, such as abuse, addiction, and mental illness. Avına av olan bir avcının hikâyesi… İnsanoğlu ilk çocukluk senelerında yaşadıklarından çok etkilenir. Henüz tam ortaya çıkmamış bir heykel gibidir o; hayat da onu ince ince şekillendirmeye çalışan usta bir heykeltıraş… Alır eline keskiyi, usul usul oyar. Ama arada bir keskiyi öyle bir savurur ki, bir parça kopuverir ve o parçayı bir daha kimse yerine koyamaz. Kendini hep dorukta görüyor ve asla aşağı düşmeyeceğini sanıyordu. Ama bir gün hayat elindeki keskiyi ona da savuruverdi ve onun da koptu yüreği… Oysa birden fazla kadının gönlüne taht kurmuş bir kraldı o… Uzun süre ne kendi inandı tahttan indiğine, ne de kadınlar. Ama bir şeylerin değiştiğini yine de ilk hisseden kadınlar oldu; ona senelerca köle gibi itaat eden kadınlar… Psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu Kral Kaybederse romanında, doruklardan aşağı inmeyeceğini sanan bir avcının avına av olup yuvarlanışını, kendini sevilmeyeceğine inandırmış mutsuz bir kadının da trajik yaşamı içinde avken nasıl avcı olduğunu anlatıyor. Kitabın kahramanı, son derece karizmatik ve yakışıklı, varlıklı, çevresinden kadınların eksik olmadığı bir işadamı. Hem evli, hem 10 yıldır bir metresi var, hem de her zaman başka kadınları da kol boyu mesafede tutmaktan kaçınmıyor. Kitap ana karakterin ve onun hayatındaki temel iki kadının çevresinde şekilleniyor. Hikaye adamın ne kadar albenili, kendine güvenli ve bir jonglör gibi hayatındaki kadınları birbirine karıştırmadan yaşayan biri olduğunu anlatarak başlıyor. Sahip oldukları yüzünden çevresindeki arkadaşları tarafından kıskanılan, girdiği her ortamda hayranlık uyandıran ve kendi gözünde de yerinin başkalarının gözünde olması gerektiğine inandığı şekilde nasıl yukarılarda olduğunu vurguluyor. Derken olaylar öyle bir gelişiyor ki, yavaş yavaş bu kaf dağında oturan adamın yeryüzüne inip sıradanlaşmasına, hatta hızla düşüşüne tanık oluyoruz. Yine de yıkılmaz bir ego sahibi olarak, yıllarca bu düşüşün sebebini kendi haricinde her yerde ve herkeste arıyor. Öyle ki bazı yerlerde insanın adama iki tokat atası geliyor, belki olanın farkına varır da biraz da dönüp kendine bakar diye! seviyeye gelmiş psikologlar var". Gazete Duvar. 3 May 2020. Archived from the original on 29 May 2020 . Retrieved 29 September 2020.

Open Library

Bu süre sonucunda Fatoş ve Handan kendine yeni bir hayat kurmak isteyecek, Kenan ise zor güler geçirecek ve hayatı tepetaklak olacaktır. Edebi deseniz edebi değil bilimsel deseniz bilimsel değil. Birkaç sayfadan sonra bırakılacak bir kitap ancak o kadar çok beğenildi ve güzel yorumlar yapıldı ki önyargılı olmak istemedim. Sabırla sonuna kadar okudum. Şimdi size okurken en cok şaşırdığım, güldüğüm, bir doktorun nasil böyle yaklaşımları olur diye şoklardan şoklara girdiğim ve en sonunda güzel pr ve nüfuslu bir insanın her şeyi yapabileceğine ikna olduğum bu kitap hakkında düşündüklerimi paylaşmak isterim. Etik dışı yaşamıyla okurda en başından itibaren nefret uyandıran Kenan karakterinin, aslında tüm davranışlarının altında yatan acı nedenler var. Ve tüm bunlar açığa çıktığında, peşin hükme varmanın ne denli yanlış olduğunu düşünmeden edemeyeceksiniz. Bir yandan başkahraman terapi görürken, siz de kendinize ve davranışlarınıza yönelik yeni farkındalıklar kazanacağınız bir seansa gireceksiniz.

Beklediğimden çok daha fazla beğendiğim, okurken sayfaların nasıl geçtiğinin farkına dahi varmadığım bir kitap oldu. Duygulandım mı, evet duygulandım. Sinirlendim mi? Evet, hem de oldukça... Kadın karakterler de dahil olmak üzere, en çok Kenan Bey'e sinirlendim. Bu kadar da olmaz, pes dedirtti adam bana, fakat gene de bir süre daha kafa yordum Kenan'ın bu talihsiz olaylarına. Aşk-ı Memnu'nun unutulmaz ikilisi Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren Saat, Netflix'e çekilen aşk konulu bir film için sete çıktı. İkilinin Kral Kaybederse dizisi için de bir arada olup olmayacağı merak konusu olmuştu. Budayıcıoğlu has announced the name of her new book as Kırmızı Pelerin. [15] In 2021, a new adaptation of Camdaki Kız was broadcast on Kanal D under the same title. Kırmızı Oda / Red Room (2020) is a gripping and thought-provoking psychological drama series that centers around the lives of psychiatrists and patients who regularly come to a psychiatry clinic in Istanbul. The drama series follows a psychiatrist, Doctor Manolya Hanım (Binnur Kaya portrays the real Gülseren Budaıcıoğlu), living in Istanbul and her employees at the Manolya Psychiatry Clinic and their patients.DIZI TOP –If you’re looking for a captivating Turkish drama series based on a true story that will take you on a rollercoaster into the depths of human psychology, look no further than the adaptations of Gülseren Budaıcıoğlu.